  | 
                       
                         Cumhuriyet dönemi ressamları arasında önemli 
                          bir yeri ve Türk Resim Sanatına kazandırdığı 
                          pek çok eseri olan 
                          ORHAN TAMER 
                          hakkında sanat dünyasında yer alan yazılar. 
                       |  
                   
                 | 
               
               
                |    | 
               
               
                Orhan Tamer, özellikle; tabiatla ressam arasında en yakın 
                  ilişkileri duyan ve tanıyan bir ressam olarak, izlenimlerini 
                  resimlerinde içten bir dinamizm ile renklendirme amacını güden 
                  sanatçılarımızdandır. 
                                 Gültekin 
                  Elibal - Sanat Eleştirmeni 
                   
                 | 
               
               
                Orhan Tamer soyut araştırmalarında değişik, geniş hayalli 
                  ve herşeyden önemli içten, özden. Belli ki bu 
                  işler pek çok ressamın uyguladıkları bir usül olan kitap, röprodüksion 
                  karıştırarak meydana gelmiş 
                  aktarmalar değil. 
                                Nurullah 
                  Berk, 21.11.1964 Cumhuriyet 
                   
                 | 
               
               
                Orhan Tamer 'in "Dans" isimli tablosunda; İslam 
                  Sanatının parlak arabesklerini, modern bir ruh içinde 
                  aktaran, renkli armoniler görülmektedir. 
                                J.D.Arts 
                  Paris - 25.02.1965 Cumhuriyt 'ten 
                   
                 | 
               
               
                Orhan Tamer çizgi ustalığına büyük önem veren ressam, tuali 
                  harikulade bir şekilde çizgileriyle bölüyor 
                  ve ahenkli bir durumda parçalıyor. Şüphesiz tabiattan hareket 
                  ediyor ama onu azami nisbette soyutluyor. 
                  Bu soyut formlar içinde daireler, eğriler ve kesişen düz çizgilerle 
                  mükemmel bir arabesk kuruyor. Mavi, kahverengi, beyaz, siyah 
                  ve kırmızı en sevdiği renkler. Tual üzerinde hasıl olan boşlukları 
                  bunlarla, 
                  fakat yine çizgi niteliğinde tuşlarla kapatıyor. Onun için Tamer 
                  'in soyut resimlerine tahlilci mekan anlayışı 
                  içinde bakıyoruz. 
                                Zahir 
                  Güvemli - 1986 Sanat Tarihçisi -"Bugünkü Türk Resmi Sergisi 
                  Üzerine" yazısından. 
                   
                 | 
               
              
                   1953 Yılı ağustos ya da eylül günlerinden biri. 
                  Akademi büyük bahçesinde Orhan Tamer'le oturmuş konuşuyoruz. 
                  Mezuniyet sınavı yeni bitmiş ve Orhan Tamer birincilikle mezun 
                  olmuş.  
                  Ben üçüncü sınıftayım. Onunla, Akademi birincisiyle yanyana 
                  olmaktan heyecan duyuyorum. 
                  O neşeli, gelecekte umutlu, durmadan anlatıyor. Canlı, yüksek 
                  sesle konuşmasını birincilikle mezun oluşunun gururuna yoruyorum. 
                  Ama ilk tanışmamda candanlığını, sanata tutkunluğunu çok seviyorum. 
                   
                   
                     Yıllar sonra neredeyse elli yıl atelyemde, yayınlanacak 
                  bu kitabı üzerinde konuşurken yine aynı heyecan, neşe ve candanlığmı 
                  görüyorum. Birincilikle mezun olduğu günkü yüksek sesle konuşmasının, 
                  heyecanın aynını, şimdi anlıyorum ki o ressam olmak dan, resim 
                  yapmaktan gurur duyuyor.  
                  Ne güzel, ne büyük, saygı duyu lacak mutluluk. Sohbetimizde 
                  hocalarımızı anıyoruz. 
                  O, Seyfi Toray, Feyhaman Duran, Ali Çelebi, Cevat Dereli, ben 
                  Halil Dikmen, Cemal Tollu, Nurul-lah Berk atelyelerinde çalışmışız. 
                    
                    Atelye arkadaşlarımızı anıyoruz. Ünlü,unutulmuş, sevgili 
                  arkadaşlarımızı. Akademiden sonra neler yaptığımızı, çalışmalarımızı, 
                  sergilerimizi konuşuyoruz. Akademinin bizce altın yıllarını. 
                  Tanık olduğu olayları, sanatsal konuları, tatlı ve saygın bir 
                  dille, yorumla anlatıyor. 
                  Tamerle hem sergilerinde hemde birlikte hocalık yaptığımız okullarda 
                  buluştuk.  
                  Taksim de, Galatasaray da düzenlediği ilk sokak sergileri iddia 
                  ve cesaret isteyen etkinliklerdi. 
                  Basında sergi haberleri çıktıkça topluma kısa yoldan sanatı 
                  sevdirdiğine inanışını unutmuyorum. 
                  Ne var ki onun olay yaratan heyecanlı sokak sergileri, okullarımızdan 
                  resim, müzik derslerinin neredeyse kaldırılmasına engel olamadı. 
                  Yönetimlerin, Atatürk devrimlerinin kültür ve sanat olgusuna 
                  verdiği önemi, görevi unutmuşcasına. 
                   
                     Bence Tamer'in resimlerinde en önemli öğe, dinamizm. 
                  Renklerin, biçimlerin, çizgilerin soyut somut dinlemeden, bıkmaz 
                  bir heyecanla, devinimle ordan oraya koşturup durmaları onun 
                  resminin karakteristiğini, kişiliğini oluşturuyor. 
                  Kompozisyonlarını, ruhu gibi apaydınlık bir dünyada, doğaçlama 
                  tavrıyla hızla boyayıp bitiriyor. 
                  Heyecanı, düzlem uzam aramaksızın, ayırmaksızın çarçabuk çalışmasını 
                  gerektiriyor sanırım. 
                  Orhan Tamer'in kompozisyonlarının kurgusu genelde renk çoğulluğunun 
                  belirgin, kübiksi biçim kalabalığının yoğun ve egemen olduğu, 
                  ritmik fırça oyunlarının git gelinde, telaşlı bir düzende. 
                  Bu devinim, bu duygulu, nazik, heyecan dolu ressamın eski, yeni 
                  bütün çalışmalarında adeta değişmez bir tez canlılığı ifade 
                  ediyor. 
                  Resimlerinde bu denli kalabalık öğelerden, değişmez üyelerden 
                  oluşan basına buyruk orkestrayı bunca yıldır bıkmadan, usanmadan 
                  ustaca yöneten şef sanatçıya gelecekte yeni arayışlar, yeni 
                  şiirsel sesler, armoniler temenni ediyorum Yeni çalışmalarını 
                  da kutlamak umuduyla. 
                   
                    Prof. Dinçer Erimez - GESAM Yönetim kurulu Başkanı 
                   
                 | 
               
               
                | Araştırma ve incelemeler devam etmektedir. 
                  Ulaşılan bilgiler bu sayfalara eklenecektir. | 
               
             
           | 
         
       
  |